Maalesef aramanızla eşleşen bir sonuç bulamadık.
Dergi
Sayı: 61

Sol Siyaset

Muhafazakâr Düşünce dergisi olarak geçen sayımızı sağ siyasete ayırmıştık, bu kez sol siyaseti konu alan kapsamlı bir dosyayla karşınızdayız. Tarihsel gelişim süreci itibariyle solun muhafazakârlığın tam karşısında konumlandığını söylemek mümkün. Hatta muhafazakâr düşüncenin ortaya çıkmasına sebebiyet veren en önemli unsurlardan biri Fransız Devrimine ve devrimcilerin radikal tavırlarına yönelik tepkidir. Siyasal, ekonomik ve toplumsal meselelere bakışa ilişkin daha en başta ortaya çıkan bu fark, modern dünyanın çelişkilerinin artması paralelinde büyüdü. Günümüzde toplum tasavvuru, ekonomi politikaları, siyasal sorunlar konusunda muhafazakârlık ile sol arasında ciddi bir mesafenin bulunduğu görülüyor. Ancak muhafazakâr siyasetin kendi kodlarını oluşturabilmesi için öteki’ne kulak vermesi ve diğer tüm ideolojileri anlamaya çalışması elzem. Bu sayımızı sol’a hasretmemizin ardında da bu tür bir anlama çabası olduğunu söyleyebiliriz. Sol siyaset temelde devrimci bir perspektiften, yani radikal bir anlayıştan hareket eder. Bu durum, statükonun ciddi bir şekilde sorgulanmasını ve gerekli şartlar oluşturulduğunda yeni bir düzenin kurulması anlayışını içerir. Zaman zaman tahrip edici bir görünüm kazanabilen bu yaklaşım toplumsal değişimin yönünün ve hızının otorite tarafından belirlenebileceği anlayışına dayanır. Buna karşılık, itidalli bir değişimden yana olan muhafazakârlık mevcut düzenin mümkün olduğunca korunmasından yanadır. Aile başta olmak üzere ara kurumların korunması, geleneğin yaşatılması, toplumsal işlevi nedeniyle dinin önemsenmesi muhafazakârlık açısından vazgeçilmez ögelerdir. Muhafazakârlığın bu unsurlarını gerçekçi ve güçlü şekilde koruyabilmesi için sol başta olmak üzere diğer ideolojilere yönelik bir okuma çabası içinde olması gerekiyor. Üstelik günümüzde toplumların yüz yüze oldukları siyasal sorunların giderek daha karmaşık bir görünüm kazandığı düşünüldüğünde söz konusu çaba zorunlu bir hâl alıyor.

Diğer taraftan Türkiye’de solun siyasal iktidar mücadelesinden bağımsız şekilde kültürel zeminde güçlü bir konuma sahip olduğu açık. Hatta solun kültür alanındaki etkisi ve gücünün siyasetteki yerinin çok ötesine geçtiği de söylenebilir. Son dönemde
yaşanan kültürel hegemonya tartışmalarının da gösterdiği gibi sol kesim sinemadan edebiyata farklı alanlarda gündemi belirleme imkânına sahip. Dolayısıyla bu konunun üzerine de eğilmek gerekiyor. Başka bir ifadeyle, muhafazakâr kültürel kodları açmak ve özgün bir değer üretmek için farklı bir bakış açısından yararlanmak faydalı olacaktır.

Bu sayıda sol siyasetin dünyadaki gelişim sürecinden Türkiye siyasetinde solun oynadığı role kadar geniş bir çerçeve içinde çok sayıda yazıya yer veriyoruz. Osmanlı’nın son döneminden günümüze ulaşan bir çizgi içinde solun Türk siyasal hayatındaki
etkisine odaklanan yazılar ağırlığı oluşturuyor. Yazılar bir bütün olarak ele alındığında Türkiye’de sol siyasetin tarihsel kırılma noktalarının izini sürmek mümkün. Ülkenin modernleşme sürecinde solun oynadığı rol ve iktidar ilişkileri içindeki rolünün
kritik bir önemde olduğu görülür. Hatta bir açıdan Türkiye’de solun evrensel yaklaşımlardan farklılaşan, kendi özgür bir yönü olduğu söylenebilir. Bedir Sala tarafından kaleme alınan “Türkiye Sosyalist Hareketinin Tarihsel Seyri: Dönemler, Gündemler ve Konjonktürel Yönelimler” başlıklı makale adından da anlaşılabileceği gibi geçmişten itibaren Türkiye’de sol hareketin gelişim sürecini konu alıyor. Sala, çalışmasında Türkiye’de sosyalist hareketin tarihsel pozisyonunu belirleyen özgün dinamiklere odaklanıyor. Yazar makalede Türkiye’de sosyalist düşüncenin reel siyaseti etkileme gücünün ötesinde entelektüel ve kültürel alan üzerindeki etkilerine değiniyor. Bedir Sala’nın makalesi bu açıdan, Türkiye’de sosyalist düşüncenin ortaya çıkışına ve zaman içinde geçirdiği
dönüşümlere ilişkin kapsamlı bir çerçeve sunuyor.

Türk modernleşmesine rengini veren en önemli yaklaşımlardan birinin pozitivizm olduğu bilinir. Üstelik uzunca süreler boyunca Türkiye’de sol düşünce de siyaseti anlamak ve anlamlandırmak için yoğun şekilde pozitivizmden yararlanmıştır. Fikret Çelik ve Hasan Selçuk Tandoğan, “Osmanlı Son Dönem Siyasî ve Toplumsal Düşüncesinde Pozitivizmin İzleri” isimli makalelerinde bu fikrî ve tarihî gelişim sürecinin izlerini sürüyor. Yazarlara göre, 19. yüzyılda Auguste Comte’un düşünceleriyle birlikte Batı dünyasında siyasal, kültürel ve toplumsal modernleşmenin geleneksel ve dinsel olandan bağımsız olarak ilerlemesine çalışan bir anlayış olarak ortaya çıkan pozitivizm diğer kültür ve toplumlara ihraç edildi. Modernleşme sürecinde Osmanlı da bu düşünce geleneğinden yoğun şekilde etkilendi. Çelik ve Tandoğan pozitivizmin Osmanlı/Türk modernleşmesinin siyasal ve toplumsal boyutu üzerinde oldukça etkili olduğunu örnekler ışığında yetkin şekilde açıklıyor. Bilindiği gibi dergimizde zaman zaman dosya dışı makalelere
de yer veriyoruz. Bu kapsamda Emre Töre’nin “Anadolu Sahası Türkçe Mesnevî Şerhlerinin Yazılış Sebepleri” isimli makalesini ilginize sunuyoruz. Söz konusu çalışma kültürel mirasımızın en önemli eserlerinden biri olan Mesnevi’ye ilişkin şerhlerin yazılma nedenlerine odaklanıyor.
Bu sayıdaki son yazımız ise bir kitap incelemesi. Şerife Şimşek, Jamaikalı felsefeci Charles W. Mills’in ilk olarak 1997 yılında yayımlanan ve 2020 yılında Türkçe baskısı yapılan Irksal Sözleşme (çev. Özgün Aksakal, Patika Kitap, İstanbul) kitabını değerlendiriyor. Şimşek, Mills’in tarihe ve toplumlara Irksal Sözleşme ile bakmanın gerçekçi olduğunu iddia ettiğini anlatıyor. Yazara göre bu kitap, herhangi bir ırkın toplumsal, kültürel, siyasal vs. üstünlük savlarının tarihteki yerli halklara, siyahlara ya da yeterince beyaz olmayanlara dönük kategorik bakışın farklı zaman ve farklı kültürel, politik coğrafyalardaki izdüşümleri üzerine düşünme imkânı sağlıyor. Görüldüğü üzere yine oldukça zengin ve kapsamlı bir sayıyla karşınızdayız. Muhafazakâr Düşünce bundan sonra da Türkiye’nin entelektüel birikimine katkı sağlamayı sürdürecek. Sol Siyaset sayımızı beğeneceğinizi umuyoruz. Bir sonraki sayımızda görüşmek dileğiyle,

Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

Daha Fazla Göster

Muhafazakâr Düşünce Dergisi, Tübitak-ULAKBİM tarafından dizinlenmektedir.

BİZİ TAKİP EDİN

MOBİL UYGULAMALARIMIZI İNDİRİN

Tanıtım Filmimiz

VİDEOLAR

ETKİNLİKLER

Şehadetinin 100. Yılında Said ...

Türkiye’nin yakın tarihini şekillendiren siyasi ve entelektüel şahsiyetler içerisinde Said Halim Paşa önemli ve özel ...

Detaylar
İman, Duruş ve Diriliş - Sezai...

Şair ve yazar olarak tanımlanan Sezai Karakoç 22 Ocak 1933 yılında Ergani ilçesi Diyarbakır doğumludur. Babası Yasin Bey olup 1. Dü...

Detaylar
Vefatının 40. Yılında Erol Gün...

Prof. Dr. Erol Güngör, Türk düşünce hayatının yirminci yüzyıldaki en etkili isimlerinden biridir. Bir akademisyen, ...

Detaylar