Maalesef aramanızla eşleşen bir sonuç bulamadık.
Dergi
Sayı: 63

Muhafazakâr Düşünce Dergisi 63. Sayı: İman, Duruş ve Diriliş: Sezai Karakoç

Sezai Karakoç Cumhuriyet Dönemi Türk Düşüncesi ve Türk Şiirinin önde gelen isimlerinden biridir. Uzun soluklu şiir ve yazı serüveninde Karakoç kendi ismiyle özdeşleşen bir düşünce sistematiği ve şiir anlayışı oluşturabilmiştir. Yıllara yayılan fikrî metinlerinde istikrarlı ve tutarlı bir düşünce dünyası görmek mümkündür. Sezai Karakoç, düşüncesindeki istikrar ve tutarlılık boyutlarıyla Türk düşüncesinin mümeyyiz isimlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Aynı zamanda şiirlerinde işlediği konuların zenginliği, dil seviyesi ve II. Yeni Şiiri, öncesi ve sonrasındaki şiir serüveniyle Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Sezai Karakoç şiiri ve düşüncesinde gelenek ve modernliği birleştirebilen, yerelle evrensel arasında kuvvetli rabıtalar kurabilen bir isimdir. Birçok aydın/düşünür gibi o da yaşadığı çağdan ziyadesiyle etkilenmiştir. Karakoç’u diğer birçok isimden ayıran hususlardan birisi çağa kendi damgasını vurabilmiş olmasıdır. Bunda da hem kendi düşünce geleneği ve şiiri ile hem de Türkiye dışındaki fikriyat ve şiir dünyasıyla kurduğu münasebetin payı olsa gerektir. O, Doğu ve Batı düşüncesi ve şiirine ziyadesiyle vâkıftır. Aktüel meselelerden felsefî plandaki varoluşçuluk tartışmalarına kadar birçok mesele Sezai Karakoç’un perspektifinde kendine yer bulabilmiştir.
Vefatı münasebetiyle bir anlamda vefa borcunu da yerine getirmek üzere Muhafazakâr Düşünce Dergisi olarak 2022’nin ikinci sayısını son yüzyıldaki önemli mütefekkirlerimizden Sezai Karakoç’a ayırdık. Etraflı bir dosya olan bu çalışmayla Sezai Karakoç’un özellikle fikir dünyasının bütünlüklü bir portresinin çıkarılması amaçlanmıştır. Dosyamızdaki yazılara bakıldığında da görüleceği üzere Sezai Karakoç’un daha çok fikirleri üzerinde durulmuştur. Bunan yanında edebî yönünü yansıtan daha az sayıdaki yazıyı da bu sayımızda bulmak mümkündür.
Bu kapsamda sayımızda ilk olarak Şakir Diclehan’ın yazısına yer verdik. Şakir Bey uzun yılları Sezai Karakoç’un yakın çevresinde bulunmuş ve Karakoç üzerine de ilk çalışmayı yapmış isimlerden birisi. Şakir Diclehan’ın Sezai Karakoç’un çağrılarını hatırlatan yazısı Karakoç doyasına methal niyetine okunabilir. Dosya kısmında ise birinci makale olarak Mahmut Hakkı Akın’ın Sezai Karakoç’un anıları üzerinden, siyasal toplumsallaşma kavramıyla Karakoç’u analiz ettiğini yazısı var. Mahmut Hakkı Akın, Karakoç’un çocukluk ve gençlik yıllarından başlayarak anıları üzerinden etraflı bir portresini çıkarmaktadır. Sezai Karakoç’un nispeten ihmal edilen yönlerinden birisi siyasî düşünceleridir. Harun Akdemir ve İbrahim Durmaz Karakoç’un politik düşüncesi ve tasavvuruna dair kapsamlı metinler hazırladılar. Bu iki çalışmanın da alanında önemli bir boşluğu dolduracağını söylemek mümkün. Elbette Sezai Karakoç demek bir anlamda diriliş ve medeniyet demektir. Bu anlamda Sezai Karakoç’un medeniyet telakkisini müstakil olarak ve Türk düşüncesinden diğer isimlerle mukayeseli bir şekilde ele alan çalışmalara yer verdik. Bunlardan Ejder Okumuş diriliş düşüncesinde medeniyet telakkisini incelerken Ayşe Ayten Bakacak Mehmet Akif Ersoy’la, Abdullah Metin de Necip Fazıl Kısakürek’le mukayeseli bir şekilde Karakoç’un medeniyet tasavvurunu irdeledi. Yine Sezai Karakoç düşüncesini daha iyi anlamak ve anlamlandırmak için onun fikriyatını yerli ve yabancı düşünürlerle beraber ele almak etkili bir yöntem olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda Sümeyye Özbayrak Malik Bin Nebi ile Sezai Karakoç’u karşılaştırarak Karakoç’un fikrî etkileşimlerini tartışmaktadır. Serkan Yorgancılar da Sezai Karakoç’la Nurettin Topçu’yu mukayeseli bir şekilde ele alarak Türk düşüncesindeki kırılma ve sürekliliklere dikkat çekmektedir.

Sezai Karakoç şiirleri ve fikirleri kadar sahip olduğu ve uzun yıllar sürdürdüğü entelektüel duruşuyla da mümtaz bir yer iştigal etmektedir. Ahmet Yıldız Karakoç’un bu yönünü vurgulamakta ve entelektüel sorumluluk bağlamında Karakoç’un entelektüel duruşunu incelemektedir. Yine Hüseyin Çil de Sezai Karakoç’un estetik ve politika arasındaki duruşunu, bu duruşun meşhur ve muteber olmak arasında nerede konumlandırılabileceğini incelemektedir. Sezai Karakoç’un kendisi aktüel olarak çok öne çıkan birisi değildir. Ancak Türk siyasal hayatına, siyasetçilere ve Türk siyasetindeki önemli olaylara dair son derece önemli değerlendirmeleri vardır. Bu bağlamda Mustafa Edip Çelik ile Mehmet Raşit Küçükkürtül’ün Sezai Karakoç yazılarındaki Turgut Özal ve Adnan Menderes portrelerini inceledikleri çalışmanın bu alana kıymetli bir katkı olacağını düşünüyoruz. Yine Sezai Karakoç’un pek fazla irdelenmeyen Kıbrıs Sorunu üzerine yazılarını inceleyen Ömer Ertürk’ün makalesine de bu sayımızda yer verdik. Sezai Karakoç şiirinin ve fikirlerinin daha az dikkat çekilen yönlerinden biri de doğa ve tabiat vurgusudur. Bu noktada Sultan Pelin Kara ekolojik düşünce bağlamında Sezai Karakoç’un tabiat-doğa algısını incelemektedir. Sezai Karakoç’un edebî yönü üzerine ise dosyamızda iki makaleye yer vermiş bulunuyoruz. Bunlardan ilki, yine Sezai Karakoç’un en yakınındaki isimlerden biri olan Bedri Mermutlu’ya ait. Bedri Mermutlu bir şair olarak Sezai Karakoç’u Dicle boyunun diğer iki şairi, Fuzuli ve Ahmet Haşim’le mukayeseli bir şekilde ele almaktadır. Aralarında on yıllar ve yüz yıllar olan bu üç şairin şiirlerindeki etkileşimleri göstermesi açısından Mermutlu’nun yazısının literatüre önemli bir katkı olacağını düşünüyoruz. Mahfuz Zariç’in yazısı ise Sezai Karakoç’un edebî kimliğinin az bilinen bir yönüne, onun öykülerine odaklanıyor. Dolayısıyla son derece etraflı ve kapsamlı bir Sezai Karakoç dosyası hazırlamış bulunuyoruz. Böylesi geniş bir çalışmayı ancak Sezai Karakoç’u iyi bilen isimlerle beraber yürütmek mümkün olabilirdi. Biz de bunun için kıymetli Hocalarımızdan müteşekkil bir editörler komitesi ihdas ettik. Bu bağlamda Sezai Karakoç dosyasının hazırlanmasında, her aşamada bize çok kıymetli katkılar veren Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın, Prof. Dr. Münire Kevser Baş, Doç. Dr. Olgun Gündüz, Dr. Şakir Diclehan ve Dr. Vahdettin Işık’a teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz. Onların çok değerli katkıları olmasa bu dosya bu şekilde husule gelmezdi.
Muhafazakâr Düşünce Dergisi, geleneği muhafaza etmeye ve fakat geleceği de bundan aldığı güçle inşa etme misyonuyla yolculuğuna devam ediyor. Bu çerçevede gelecek sayılarımızda görüşmek dileğiyle…
Dr. Yunus Şahbaz
 

Daha Fazla Göster

DERGİ İÇERİĞİ

Muhafazakâr Düşünce Dergisi, Tübitak-ULAKBİM tarafından dizinlenmektedir.

BİZİ TAKİP EDİN

MOBİL UYGULAMALARIMIZI İNDİRİN

Tanıtım Filmimiz

VİDEOLAR

ETKİNLİKLER

Şehadetinin 100. Yılında Said ...

Türkiye’nin yakın tarihini şekillendiren siyasi ve entelektüel şahsiyetler içerisinde Said Halim Paşa önemli ve özel ...

Detaylar
İman, Duruş ve Diriliş - Sezai...

Şair ve yazar olarak tanımlanan Sezai Karakoç 22 Ocak 1933 yılında Ergani ilçesi Diyarbakır doğumludur. Babası Yasin Bey olup 1. Dü...

Detaylar
Vefatının 40. Yılında Erol Gün...

Prof. Dr. Erol Güngör, Türk düşünce hayatının yirminci yüzyıldaki en etkili isimlerinden biridir. Bir akademisyen, ...

Detaylar